27 Temmuz 2013 Cumartesi
H.z ALİ'NİN OSMAN BİN HUNEYF-İ ENSARİYE MEKTUBU
Ehlibeyte gönül vermiş ve onu canı pahasına koruyan.Siz değerli canlara aşkı muhabbetle selamlarımı,sevgilerimi gönderiyorum.yüce ALLAHA hamd ve şükürlerimi sunarken tathir ayetiyle yüce allahın tertemiz kıldığı.EHLİBEYT mensuplarına en derin sevgilerimi selamlarımı sunuyorum.
Sevgili canlar h.z Ali'yi ve düşüncelrini ısrarla yazacağım.Çünki bizim evvela H.z Muhammed(s.a.a)la H.z Ali'yi çok iyi tanımamız ve idrak etmemiz gerekiyor.H.z Muhammed mustafa buyuruyorya,ben Alidenim Ali bendendir diye,işte gerçekten nübüvvetin son sultanı hatemül enbiya Muhammed Mustafanın ellerinde şekillenmiş,velayetin şahı şah Aliyyel Murtezayı sadece akılla değil gönül gözü ile de anlamamız gerekiyor.Bu gün müslüman coğrafyasının içinde bulunduğu,dehşetli ve bir o kadar insanlığa yakışmayan ölçüler içinde olması H.z Muhammed mustafayı(s.a.a)yaralamakta ve çok çok üzmektedir.Böyle bir inanaçmı getirdim müslümanlar biri birlerini kırsınlar diyemi ben çileler çektim diye üzülmüyormu sanıyorlar.İslamiyet(İÇİNDE) biri birini boğazlıyor insanlar farklılaştırılıp ayrıştırılıyor.Belki de yıllar yıllar sürecek(emevilerin)yaptıkları gibi nifak tohumları serpiliyor kalplere ve bunun helbette bir karşılığı olacaktır.Kuluna şah damarından daha yakın olan yaratıcı şeksiz şüphesiz her şeyi görüyor.Mutlaka yapılanların faturasını,ayrıştıran,ötekileştiren.bölücülük edendenlerden ciro edecktir.Gündeme dair söyleyeceklerimi burada virgüle ayırırken.Zamanını ayırıp kelimelerde aşkla karşılaşıp selamlaşacaığımız gönül dotlarına içtenlikle sevgilerimi gönderiyorum.
......Ey Huneyf!Basra eşrafından birinin seni ziyarete çağırdığını,oraya koşarak gittiğini,çeşit çeşit yemeklerin,kocaman kocaman kaselerin sana sunulduğunu öğrendim.
Oysa yoksulların(çağrılmayıp)kovulduğu,zenginlrin davet edildiği bir davete icabet edeceğini sanmıyordum.
Çiğnediğin lokmaya bir bak;(helal haram)açısıdan şüpheli olursa onu ağzından at;tam anlamıyla pak olduğunu bilirsen birazcık ye.Bilki,her kişinin uyduğu,yolundan gittiği,ilminin nuruyla ışıklandığı bir imam(ehlibeyt imamı) vardır.Yine bilki sizin imamınız,dünyasında eskimiş bir elbise ve iki lokma ekmeği ile yetinmektedir.
Elbette buna güç yetiremeyeceğinizi bilin.Ama takva ve ibadet telaşı ilee temiz ve iffetli olmaya çalışarak bana yardım edin.Allaha and olsunki ben,bu dünyanızda ne bir altın,nede gümüş külçeleri yığdım;ne ganimetlerden mal biriktirdim,ne üzerime yırtılmış elbisemden başka bir elbise aldım,nede dünyada bir karış toprağa sahip oldum.
Ancak geçinmeme yeticek kadar yiyecek aldım.
Gerçekten dünya,benim gözümde acı bir pelitten daha değersiz,daha bayağıdır.
Gökyüzünün gölgelendiği şu dünya yüzünde elimizde bir FEDEK vardı,ona da bir kısmı göz dikti,bir kısmı ise cömertlik ederek ondan el çektiler;Allah ne güzel hükmedicidir!
Ben fedeki veya başka yeri ne yapayım.Yarın bu nefsin konağı mezaRıdır.Onun karanlığında işleri kaybolur,haberi yok olur.Mezarcı onu geniş kazsa veya elleri ile genişletse bile taş kerpiç düşer arayı doldurur,toprak birikir,daracık hale gelir.
Büyük korku gününde güvene erişebilmem,sırtta ayağımı sabit kılabilmem için nefsimi şimdiden takva ile meşakkate alıştırmalıyım.
Eğer isteseydim balın safını,buğdayın halisini yemeye,ipek elbise giyinmeye yol bulabilirdim.
Fakat heyhat!Hicazda veya Yemende bir ekmek bile bulamayan,tokluk doyumluk denen şeye ulaşmyan nice yoksullar varken,nefsimin beni yenmesi,lezzetli yemekler yemeye götürmesi
nasıl mümkün olabilir!çevremde aç karınlar,susuzluktan yanmış ciğerler varken geceyi nasıl tok olarak geçirebilirim!ben şairin dediği duruma nasıl düşebilirim.
Çevremde tabaklanmış deriye muhtac olanlar,
Çiğeri yanmışlar varken;
Karnı tok olarak yatman,
Sana dert olarak yeter!
Bana"Müminlerin Emiri" denildikten sonra zamanın zorluklarında onlara ortak olmamaya,skıntılı yaşayışlarında onlara örnek olmamaya razı olurmuyum?
Ben temiz şeyleri yemekle meşgul olmak için yaratılmadım.
Ben derdi tasası yiyeceği olan bağlı veya işi gücü çöplükler arasında yiyecek aramak
olan, sahibinin maksadından haberi bile bulunmayan bir hayvan değilim.
işsiz güçsüz gezeyim,abesle meşgul olayım,sapıklık ipini çekeyim veya şaşkınlık yoluna gireyim diyede yaratılmadım.
Şöyle dediğinizi duyar gibiyim"Ebu talib'in oğlunun yediği buysa,zayıflıktan akranlarıyla savaşa yiğitlerle dövüşe gücü yetmez"
Bilinki sahralardaki ağaç daha katı ve sert;bağ bahçe içindeki ağaçlar ise daha zayıf ve naziktirler.çorak topraklarda biten ağaçların ateşi daha kuvvetli ve koruda daha geç söner.Ben resulullahın nurundan bir nur ve pazısının dirseği konumundayım.Vallahi,bütün araplar benimle savaşmak için bir birleriyle yardımlaşsalar bile yine ondan yüz çevirmem,imkanlar ölçüsünde ona koşar ve ekin aralarındaki taştan temizlensin diye yeryüzünü şu aksi ve ters adamdan(lanet muaviye) temizlemek için mücadele ederdim.
...Ey dünya,benden uzaklaş!Yularını boynuna attım(dilediğin yere git),pençenden kurtuldum,tuzaklarından sıyrıldım.sürçme yerlerinden uzak kaldım.Süslerinle güzelliğinlemahvettiğin ümmetler,oyunlarınla güldürüp aldattığın nesiller nerede?İşte onlar,kabirlerinde rehin olup yatöışlardır.(Ey dünya)Vallahi eğer,sen görünür bir şahsiyetle,tutulup dokunulabilir bir bende sahip olsaydın,uzun emellerle aldatıp sonra kandırarak helak çukuruna attığın ümmetler ve telef ettiğin,belalara uğrattığın,dönüşü olmayan,varanından haber alınamyan yerlere attığın sultanlar içinsana Allahın hadlerini uygulardım.Heyhat!senin sürçme yerlerine ayak basan kayarak düşer.Dalgalarına düşen boğulur;ama senin tuzaklarından uzaklaşan başarıya ermiştir.Senden kurtulupta selamete eren kimsenin geçimi dar olsa ne çıkar!Onun yanında dünyanın,zevale ermesi yakın bir gün gibidir.Benden uzak ol!Vallahi ben sana zelil edesin diye boyun eğmem.Beni istediğin yere çekesin diye irademi sana teslim etmem.Allaha'ın iredesi müstesna bir yeminle yemin olsunki nefsimi, katığı tuz olan bir ekmek parçasıyla yetinip sevinecek duruma gelinceye kadar terbiye ederim ve gözlerimden;suyu çekilmiş;akıntısı kurumuş bir pınar haline getirinceye kadar da göz yaşı dökerim.Otlayan,karnını doyurunca yan gelp yatan bir hayvan veya yayılıp doyunca ağılına dönen koyun sürüsü gibi,Ali de azığını yiyip uykuyamı dalar?Bunca seneden sonra,ovada otlayan merada yayılan hayvanlara dönerse gözleri aydın olsun!RABBİMİN farz kıldıklarını eda eden,uğradığı meşakkatlere sabr eden,geceleri uykusunu terk eden;uykusu onu yendiğinde de de yeri kendisine kendisine döşek kolunuda yastık kılan,kıyamet gününün korkusundan gözlerine uyku girmeyen,yanları döşek yüzü görmeyen,dudakları gizlice rabbinin zikrini fısıldayan, devamlı dilekleri bağışlanma sebebiyle günahlarından arındıranlara ne mutlu"işte onlar hizbullahtır haberiniz olsun allahın hizbi kurtuluşa erenlerin ta kendisidir.ALLAH'TAN KORK EY İBN HUNEYF Sahip olduğun ekmeğinle yetin bu cehennem ateşinden kurtulman için sana yeter.Sevgili vede değerli canlar diğerlerine nazaran biraz daha uzun yazdım fakat
ben inanıyorumki okumaktan hatta bir kaç kez okumaktan zevk alıcaksınız ve H.z Ali'yi biraz daha yakından tanıyacaksınız sevgi ve aşkı muhabbetlerimle ADİL ZÜLFİKAR YÜCE
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder